20 Kasım 2014 Perşembe

Aşure

asure1

MEVSİMSEL LEZZET. :)
Biliyorum aşure ayı bitmek üzere, bir iki gün kaldı.
Ama ben yine de sizlerle bu tarifi paylaşmak istedim.
Son bir kaç senedir tarifi paylaşmak bir türlü kısmet olmadı, ya fotoğrafı çekilemeden bitti, ya da fotoğrafı çekildiğinde aşure ayı bitmiş oldu. :)
İnanmazsınız, elimde, geçen yıl ve ondan önceki çekilmiş yıllara ait iki aşure fotoğrafı daha var mesela :)
Her seferinde, artık seneye yayınlarım demişim. :)

Aşure, senede bir kez yapılan, aynen Ramazan ayının pidesi, güllacı gibi, o ay bol bol yenen, çok sevilen, sonrada kalan on bir ayda unutulan bir lezzet.
Halbuki yapımı o kadar zor değil, sadece biraz el oyalayıcı.
Yani her zaman yapılıp yenebilecek bir tat ama nedense yapılmıyor. :)

Aşure tarifi annemden. Yani süper garantili! :)
Blogumun sıkı takipçileri bilirler, annemin tarifleri hem çok lezzetli hem de garantilidir.
Eğer bir yemeği kendim yapmış isem; ikram ettiğim kişiler; "çok güzel olmuş" dediğinde; "bilmem olmuş mu, ne biliyim yaptım işte" gibi mütevazi cümleler kurarım. :)
Tarif annemin ise; "ay evet süper olmuş dimi" derim :)

Aşure; yüzyıllardır yapılan ve neredeyse kemikleşmiş bir tarif olmasına rağmen bana göre her evin, her hanımın aşuresi farklı.
Her hanım yaptığı aşureye kendi yorumunu ekliyor diye düşünüyorum. Eminim bu tarifi kullanarak hayatında ilk defa aşure yapan biri bile, bir süre sonra ufak tefek değişiklikler yaparak kendi aşuresini oluşturacaktır.
Aşureyi içinde kırk çeşit olması makbuldür deyip, çok zengin malzemeli hazırlayanda var, annem gibi az malzeme ile hazırlayanda.
Biz doğal olarak anneminkini çok seviyoruz, sizlerle de onun tarifini paylaşacağım.
Umarım denersiniz ve sizde beğenirsiniz efendim :)

asure3

Annemin aşuresi; dediğim gibi az malzemeli ama en önemli özelliği sanki sütle yapılmış gibi bembeyaz olması. :)
Bunun için de çok süper bir taktiği var.:)
Aşurenin rengini koyu yapan; incirdir. İnciri ne kadar önceden haşlasanızda, son anda aşureye ekleseniz de rengini koyu yapabiliyor.
Annem, inciri aşure kazanına hiç eklemiyor. Kaselere pay ediyor, böylelikle hem rengi beyaz kalıyor hem de her kasede eşit incir oluyor ağıza gelen.
Nohutların kabuklarını mutlaka soyuyor ama kuru fasulyeyi dağılmaması için soymuyor.
Buğdayı düdüklü tencerede haşlayıp, kapağını hiç açmadan, tabiri caizse gelin ediyor. Eğer düdüklü tencere kullanmıyorsanız, akşamdan ıslatıp, ertesi gün buğdaylar dağılana kadar haşlamanız gerekiyor.
Tarifte de söyledim ama su miktarı biraz da size bağlı.
Son aşamada, ocağı kapatmadan az evvel oldukça sulu hatta "bu çok sulu oldu tüh" diyeceğiniz kadar sulu olmalı. Daha sonra içindeki malzemelerin nişastası ile kıvam alıyor.
Hatta fotoğraftaki aşure buzdolabında uzun süre poz vermeyi beklediği için gördüğünüz gibi oldukça katı.
Bu kadar katı olması da güzel değil bence, taze iken yani ilk bir kaç gün hafif sulu olmalı.
Süsleme kısmında ki püf noktası ise; kuru yemişler. Aşurenizi; fındık, ceviz badem gibi yemişler ile süsleyecekseniz, servis sırasında bunları eklemekte fayda var.
Eğer buzdolabına yemişli koyarsanız ne kadar kavrulmuşta olsa buzdolabında yumuşuyor, aklınızda olsun.

Malzemeler (ortalama 24 kase için)
  • 1/2 kg. (yarım kg.) Aşurelik Buğday
  • 1.250 gr. Toz Şeker
  • 1 Çay Bardağı Kuru Fasulye
  • 1 Çay Bardağı  Nohut
  • 1 Çay Bardağı Pirinç
  • 1 Çay Bardağı Sultani Kuru Üzüm
  • 1/2 Çay Bardağı Kuş Üzümü
  • 1 Su Bardağı Kuru Kayısı
  • 1 Su Bardağı Kuru İncir
  • 5 lt. Su
Yapılışı
  • Öncelikle kuru fasulye ve nohutu akşamdan ılık suya ıslatın.
  • Buğday ve pirinci 3 lt. su ile düdüklü tencereye koyun. Orta ateşte dumanı çıkıncaya kadar bekleyin. Dumanı çıkar çıkmaz ateşi kapatıp, kapağını hiç açmadan bir gece bekletin.
  • Ertesi gün, tencereyi açın. Eğer buğdaylar dağılmış ise, aşure yapmaya başlayabilirsiniz. Eğer diri ise dağılıncaya kadar orta ateşte pişirmeye devam edin.
  • Kuru fasulye ve nohutu haşlayın ve nohutun kabuklarını soyun.
  • Kuru kayısıları iri iri doğrayın ve 15 dk. kaynar suda bekletin.
  • Kuş üzümlerini de 10 dk. kadar ılık suda bekletin.
  • Kuru incirleri dörde bölün ve kaynar suda 15-20 dk. (yumuşayıncaya kadar) bekletin.
  • Buğdaylar dağılmış ise, 1,5 Lt. su ekleyerek, orta ateşte kaynatmaya başlayın.
  • Kaynamaya başlayınca, nohutu ve fasulyeyi ekleyin.
  • Hiç beklemeden, (ıslattığınız, sularını süzerek) kuş üzümünü, sultani üzümünü ve kayısıları ekleyin.
  • Şekeri de ekleyin ve ara ara karıştırarak pişirmeye devam edin.
  • Yaklaşık 15-20 dk. pişirin. Bu aşamada damak zevkinize göre şeker ve kıvamına göre biraz daha su ekleyebilirsiniz.
  • Toplam da 30-40 dk. pişirdikten sonra ocağı kapatın.
  • Kaselere önce kuru incirleri 2-3 tane pay edin.
  • Aşureyi dengeli bir şekilde kaselere paylaştırın.
  • Soğuyunca üzerlerini dilediğiniz gibi süsleyin ve buzdolabına kaldırın.

asure2

12 Kasım 2014 Çarşamba

Sinan'ın Diş Buğdayı Partisi

disbugdayi-13

SİNAN JR. BÜYÜYOR... :)
Yazıma bir itiraf cümlesi ile başlamak istiyorum...
Kendimi kandırmanın bir alemi yok. Bahanelere sığınmakta artık sıkıcı söylemler...
Blogumu güncellemeyi ne kadar çok istesem de artık yapamıyorum. Önce kursların yoğunluğu, ardından hamilelik ve beklenen bebi Sinan Jr.
Artık ne mutfağa girip yepisyeni tarifler deneyecek, ne onları süsleyip püsleyip, fotoğrafa hazırlayacak ne de bir iki saat ayırarak bloga ekleyecek zamanım var.
Bunu çok acı da olsa kabullendim.
Ama hayatımdaki özel günleri, özellikle oğlum için düzenlediğim özel günleri mutlaka kayıt altına almak istiyorum.
Günlük tutmak gibisi var mı? :)
Bu yüzden özel günleri geç de olsa mutlaka buraya aktarma kararı aldım.

Şükürler olsun ki oğlum sağlıkla büyüyor. Her anı ayrı güzel, her anı ayrı mutluluk dolu.
Hala en büyük özlemim uyku... Çok sık uyanan çok uyku sevmeyen bir oğlum var :(
Onun dışında hiç bir sıkıntımız yok çok şükür...
Bugünkü yazımız; Diş Buğdayı Partisi...
Baby Shower Partisi,
Hastane Odası Hazırlıkları,
Kırk Mevlüdü derken...
Son organizasyonumuz; Diş Buğdayı Partisi oldu.
Sıradaki organizasyon nedir? derseniz; sünnet mevlüdü ve 1 yaş partisi diyebilirim.
Bebeklerin ilk bir yıl parti nedeni bol oluyor, bu da benim gibi parti sever anneler için bulunmaz bir nimet. :)
Sonrasında senede bir kez, sadece doğum günleri olacak o yüzden ben her fırsatı değerlendiriyorum. :)

Diş buğdayı partimize her zamanki gibi çok büyük bir hevesle hazırlandım. Aklımda uçuşan onlarca fikir vardı ve hepsini hayata geçirmek istiyordum.
Bu heveslerin hepsi de, her zaman olduğu gibi; cici hatunlar; Pembe Mavi Şekerler sayesinde gerçekleşti. :)
Tüm partilerimde olduğu gibi, kendimi onların hünerli ellerine teslim ettim ve sonuçları mutluluk ile izledim.
Artık oğlumla özdeşleşen aslan temasına birde diş teması ekleyerek, harika görseller ve cici hediyelıkler hazırladılar.
Sonuç hem benim içime sindi, hem de misafirlerim çok beğendi :)

Diş buğdayı partisini iki kez yaptım. Şükürler olsun ki oldukça kalabalık bir arkadaş ve akraba grubum var ve herkesi tek bir günde toplamam imkansız gibi.
Bu nedenle, ilk partiyi arkadaş ve genç akraba :) grubuma, ikinci partiyi ise komşularım ve çekirdek akraba grubuma verdim.
Her ikisi de çok neşeli ve dolu dolu geçti. Ve instagram hesabımda söylediğim gibi; yaşam kitabıma çok güzel bir sayfa daha eklendi.
Bu yazıda her iki partiden de fotoğraflar var, ilk parti de eşimde olduğu için oldukça kaliteli fotoğraflarımız var ancak ikinci partide kendisini erkenden evden gönderdiğimiz için benim cep telefonuna kaldık, fotoğrafların kusuruna bakmayın artık gari. :)

disbugdayi-45

İlk diş buğdayı partisini, hem çok kalabalık olduğumuz için hem de yiyeceklerimiz çok çeşitli olduğu için açık büfe şeklinde hazırladım.
Büyük masa tuzlu büfesi, konsol ise tatlı büfesi oldu.
Konsoldan detaylar bolca var ama sevgili eşim bütün olarak fotoğrafını çekmemiş malesef :(
O yüzden detayları aklınızda birleştirmeniz gerekecek :)

disbugdayi-44

Tuzlu büfemiz; her zamanki gibi imece usulu... :)
Çok sevgili blog arkadaşlarım, birer çeşit getirince, anneciğim, eltilerim ve kayınvalidem arı gibi çalışınca bana sadece süsleri, hazırlamak ve yerleştirmek kaldı diyebilirim. :)

disbugdayi-8

E adı üstünde diş buğdayı partisi, hiç diş buğdayı olmadan olur mu? :)
Diş buğdayı daha önceden hiç hazırlamamıştım ve bir kaç yerde yediğim de benim damak tadıma çok uymamıştı açıkçası.
Bu yüzden ben misafirlerimi özgür bıraktım. :)
Buğdayı haşlayıp, şeker ekledim sadece.
Üzerine yakışacağını düşündüğüm çeşitleri de yanına koydum.
Böylelikle herkes kendi damak zevkine uygun olarak hazırladı diş buğdayını.
Geleneklere bağlı kalarak, birinin içine de lokum yerleştirdim, kime çıkarsa Sinan beyi baştan aşağı giydirsin donatsın diye :)

disbugdayi-12

Diş buğdayı için; özel etiketli minik kavanozlar ve yine aynı temada etiketli kaşıklar hazırladık.
Pek cici oldu. :)

disbugdayi-47

İkinci partide sayı olarak daha az olduğumuz için, oturma düzeni uyguladım.
Masaya sadece günün anlam ve önemine uygun olarak; diş buğdayı ve pastamızı yerleştirdim.
Tuzlu büfesi; bu kez konsolda idi.

disbugdayi-30

İkinci partide özgürlükte bir yere kadar dedim :)
Aynı sunum olmasını istemediğim için, bu kez diş buğdayını tek bir serviste sundum ve üzerini kendi zevkime göre süsledim.
Bu şekilde de gayet beğenildi ve yendi, hatta diğerinden daha fazla yendi :)

disbugdayi-49

Mini kavanozları bu kez boş olarak tabaklara yerleştirdim...

disbugdayi-1

disbugdayi-27

disbugdayi-37

disbugdayi-36

Detaylar, detaylar...

disbugdayi-11

Her iki partininde pastalarını ben yaptım. :)
Hatıra kalması açısından; maket mi gerçek mi olsa diye çok gidip geldim ve sonunda gerçek yapmaya karar verdim.
Afiyetle yendi bitti, geriye fotoğrafları kaldı. :)

disbugdayi-48

İlk pastayı diş şeklinde, ikincisini klasik yuvarlak şekilde hazırladım.
İçerikleri aynı idi, bol çikolatalı, muzlu. :)

disbugdayi-10

İnci gibi dişleri hatırlatmasını istediğim için bezeler hazırladım...

disbugdayi-9

Ve elbetteki kurabiyelerini de elceğizlerimle hazırladım oğlumun... :)

disbugdayi-4

disbugdayi-29

Vee gelelim en eğlenceli kısma...
Hediyeler, oyunlar kısmı.
Bu detaylar için hakikaten çok kafa yordum ve çok özendim.
Hepsi de çok gönlüme göre oldu. :)

disbugdayi-39

disbugdayi-5

Toplam dört hediyemiz vardı misafirlerim için ve bunlardan biri diş şeklinde kurabiyeler idi.
Söylememe gerek var mı? kurabiyeleri ben hazırladım diye :)

disbugdayi-3

disbugdayi-31

İkinci hediyemiz; bu mis kokulu sabunlardı.
Sabunları yine canım kardeşim; Şeyma hazırladı.
Sizde partilerinizi bu misler gibi sabunlar ya da kokulu taşlar ile renklendirmek isterseniz; mutlaka İpek Butik Pasta ve Kurabiye facebook / instagram sayfasını ziyaret edin derim. :)

disbugdayi-6

disbugdayi-28

Üçüncü hediyemiz; buğday dolu mini şişelerdi. Buradaki ayna detayı öyle içime sindi ki...
Şimdi misafirliğe gittiğim evlerde, en güzel köşelerde bu şişelere rastladıkça nasıl mutlu oluyorum. :)

disbugdayi-32

Dördüncü hediyemiz; Sinan'ın Dişi Çıktı etiketli, diş macunu ve fırçası idi.
Sanırım günün en anlamlı ve esprili hediyesi de bu oldu.
Sinan Jr. marka diş macunları çok yakında marketlerde! :)

disbugdayi-25

disbugdayi-26

Fotoğrafta çok belli olmuyor ama diş macunu ve fırçamızın boyları; serçe parmak kadardı ve çook şirinlerdi. :)

disbugdayi-2

Misafirlerin hediyeleri rahatça evlerine götürmeleri için hazırladığımız; minik karton çantalar...

disbugdayi-33

disbugdayi-34

Ve Diş Buğdayı'nın olmazsa olmaz oyunu; Meslek Seçimi...
Bilmeyenler için kısaca söylemem gerekirse; bu bölümde bebeğin önüne çeşitli meslekleri simgeleyen objeler konuyor. Doktor için; steteskop, bilgisayar mühendisi için; mouse gibi...
Bebek hangi objeyi ilk eline alırsa, ileride o mesleği seçeceği rivayet ediliyor. :)
Bizim adam ilk partide, ısrarla steteskopu seçerek doktor olmak istedi, diğerinde de telefonu seçerek; bilim adamı.
Birbirine çok uzak şeyler değil yani. :)
Bakalım hayırlısı...

Meslek seçimi oyununu daha eğlenceli hale getirmek için; bu şirin kartları hazırladık. Herkes adını ve tahminini karta yazdı, bilenler hediyeler kazandı.

disbugdayi-40

disbugdayi-41

Mesleği doğru tahmin edenler için, hazırladığım; hediye kavanozlar.
İçerini renkli lokum ile doldurup, süsledim.:)

disbugdayi-23

disbugdayi-20

disbugdayi-21

Ve bana göre bir partinin en anlamlı fotoğrafları...
Gülen yüzleri ile, dostlarım, kardeşlerim, akrabalarım, komşularım...
Eğer onlar olmasa bu hazırlıklar da olmaz, böyle özel günlerinde hiç tadı olmaz.
Her şey; arkadaşla, dostla güzel ve anlamlı.
Ben bu anlamda kendimi çoook şanslı ve çok zengin hissediyorum.
Rabbim; yanı başımdan hiç birini eksik etmesin, inşallah. Amin! :)

disbugdayi-42

Ve bir partinin daha sonuna, bir anlatımın daha sonuna geldik. :)
Darısı diğerlerinin başına diyor ve bir sonraki özel güne kadar herkesi sevgiyle kucaklıyorum. :)
Ve yine her yazımı olduğu gibi, bu yazıyı da klasikleşen duam ile kapatmak istiyorum.
Rabbim yaşamak isteyen herkese bu güzel duyguları yaşatsın, evlat hasreti çekenlerin; hasreti en kısa zamanda son bulsun inşallah.
Rabbim kimseyi evlat hasreti ile sınamasın, isteyen herkese, istediği zamanda, hayırlı, sağlıklı evlatlar nasip etsin inşallah. Amin...
Kendinize iyi bakın efendim...

Partinin tüm fotoğraflarına; eksiksiz olarak ve tam boyutta bakmak isterseniz;
bu linki tıklayabilirsiniz...