31 Mayıs 2016 Salı

Evde Hindistancevizi Sütü Nasıl Yapılır?


Hindistancevizinden elde edilen hemen her şey son zamanlarda oldukça popüler çünkü çok sağlıklı olduğu düşünülüyor. Yağı, sütü, kreması, unu hatta şekeri... Kısacası gerçekten etinden de sütünden de yararlanılası bir meyve.

Türkiye'de sadece 1-2 yabancı markanın hindistancevizi sütüne ulaşmak mümkün, o da tabi her yerde yok. Büyük şehirlerdeki büyük ve lüks marketlerde ancak... Fiyatlar da 12 lira civarındaydı 1 litre hindistancevizi sütü için en son gördüğümde. Hindistancevizi yağı desen almış başını gitmiş fiyatlar. 50 lira civarı bir şeydi fiyatı.


Evde hindistancevizi sütü, kreması ve hatta yağını bile yapmak mümkün. Yağı biraz daha uğraşlı ama inanın sütü hem kolay hem de yaptığınıza değecek cinsten. İhtiyacınız olan şey iyi bir rondo, hindistancevizi ve su :)

Hindistancevizi sütünü süt kullandığınız hemen her yerde kullanabilirsiniz. Isıtabilirsiniz. Buzdolabında, kapalı bir şişe veya kap içinde 3-4 gün saklayabilirsiniz.




Lütfen en alttaki notları da okuyun.

Verdiğim tarifi 1 bardak su ile yapınca yoğun ve kremamsı bir süt elde edeceksiniz. Bunu yemeklerde krema yerine kullanmanız mümkün olduğu gibi kahvenize de ekleyebilirsiniz. Soğuduktan sonra çırpıp yine krema şeklinde kullanabilirsiniz. Daha sıvı bir yapı elde etmek isterseniz 5 bardak suyla yapabilirsiniz. Bunu da süt kullandığınız hemen her yerde kullanabilirsiniz. Yani soğuk içeceklerin yapımında, kahvaltılık gevrekle, kahve içinde, kurabiye yanında... Nerde isterseniz.

Evde Hindistancevizi Sütü Nasıl Yapılır?

1 hindistan cevizinin eti ve suyu
1 veya 4 bardak sıcak içme suyu (800ml civarı)

Not: Eğer hindistancevizi sütünde hindistancevizi tadı hafif olsun isterseniz 5 bardak su kullanın, aksi taktirde 5 bardak su duru gelebilir. Yemeklerde kullanmak için yoğun yapıda ve aromada süt yapmak için su miktarını 2-2.5 bardağa düşürün.

Hindistancevizini kırıp, dışındaki sert kabuktan ayırın. Dilerseniz etinin yüzeyindeki ince kabuğu da soyabilirsiniz ama uğraşmaya gerek yok o kadar.

Hindistancevizi etini ufak parçalara kesin ve rondoya yerleştirin. 30-40  saniye kadar rondoda çekip iyice ufalmalarnıarını sağlayın. Daha sonra hindistancevizinin kendi suyunu ve içme suyunun bir bardağını ekleyin ve 5-10 dakika kadar yüksek devirde iyice püre haline gelene kadar  rondoyu çalıştırın. Kalan suyu da ekleyip, 3-4 dakika daha çalıştırın.

Karışımı tülbentten veya ince bir süzgeçten iyice sıkarak geçirin. İşlemin sonunda neredeyse süzgeçte kalan hindistancevizi parçalarının kuru gibi olması gerek. Kısacası iyice sıkın, ezin ve suyunu süzün.

Elde ettiğiniz sütü temiz bir şişeye veya kavanozlara alıp dolaba kaldırın.

Not 1: Ben sütü fazla sık delikleri olmayan ama hindistancevizi parçalarını da geçirmeyecek bir bezle süzdüm. Daha sonra genis bir borcama alıp dolapta soğuttum. Bu sırada üzerinde yarım cm kalınlığında sert bir tabaka oluştu. Bu tabakayı sütten ayırınca ortaya hindistancevizi yağı yada kaymağı gibi bir şey çıktı. Kesinlikle kremadan çok daha sert. Bunu pişirmede değil de saçıma maske yaparak kullandım :) Kalan sütü soğuyunca şişeye doldurup 3-4 gün içinde tükettim. Daha fazla bekletmemek gerek. :)


Not 2: Evyapımı hindistancevizi sütünüz bekleyince 2 katmana ayrılmış gibi görünebilir, yani dibe çökeblir beklemiş ayran gibi. Bu normal, sadece iyice karıştırın ve kullanmaya devam edin.


Not 3: Krema her yaptığımda tutmadı nedense. Yine de tarifi yazdım, denemekte fayda var :)

Not 4: Hindistancevizi kırma konusunda hepimiz sorun yaşıyoruz. Ben önce sert kabuğun tepesinde bulunan o 3 delikten yumuşak olanı tornavida veya şiş ile delip bir pipet sokuyorum oraya. Sonra pipet yardımı ile hindistancevizi sütünü bir bardağa boşaltıyorum. Daha sonra hindistancevizini bir poşete koyup çekiç veya et döveceği ile vurunca kırılıyor.

Poşete koyup yere fırlatmışlığım da var ama evde buna tepki gösterecek birileri varsa yapmayın :)

30 Mayıs 2016 Pazartesi

ÇİKOLATALI KUM PASTA



Herkese  selamlar sevgiler,güzel bir gün olsun hepimize . İleri teknoloji ile mutlu gibi
 görünsem de zaman ,zaman çok özlüyorum eski günleri arkadaşlar :) 
Adı eski işte ! yaşadık bitti , ama sosyalleşmek için altın günlerimiz vardı.Örneğin, hazırladığımız lezzetleri arkadaşlarımıza , dostlarımıza ikram ederdik , fotoğrafını göstermezdik o günlerde..:) sanal ortam ile mertlik bozuldu . Tamam

25 Mayıs 2016 Çarşamba

TAHİNLİ KEK




Malzemeler:
2 tane yumurta
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı ılık su
1/2 su bardağı sıvıyağ
3 yemek kaşığı tahin
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2 silme su bardağı un

Hazırlanması:
Öncelikle kek kalıbınızı yağlayın ve susam ile kaplayın . Buzdolabına kaldırın.
Yumurta ile şekeri beyazlaşıncaya kadar çırpın . Malzemelerdeki sıra ile ekleyin ve kek hamurunu oluşturun . Kek kalıbına

23 Mayıs 2016 Pazartesi

YALANCI BOŞNAK BÖREĞİ




Hazırlaması çokk kolay ,lezzetli bir börek oluyor arkadaşlar
adeta elde açılmış börek gibi.Gözde böreklerim  listesine aldım bile :) Bu yaz çok sık hazırlayacağım kesinlikle.Sizlere de ıstarla tavsiye ederim...
Malzemeler:
4 tane yufka
4 tane orta boy patates
1 orta boy kuru soğan
250 gr kıyma
1 su bardağı sıvıyağ
Tuz , karabiber vs.

Hazırlanması:
Öncelikle patateslerin kabuklarını soyun ,

20 Mayıs 2016 Cuma

Knorr Bulyon Çeşitleri ile Her Yemek Daha Lezzetli








Yaptığınız her ana yemeğe, salataya,
çorbaya, zeytinyağlıya lezzet katmayı kendine görev edinen Knorr, yıllardır bu
görevi başarıyla yerine getirerek, mutfakların vazgeçilmezi oluyor.

Yıllardır bulyon
denilince ilk akla gelen isim olan Knorr yemeklerinizin lezzet garantisi
oluyor. Tavuk bulyon ve et bulyon ile kısa sürede, zahmetsizce ziyafet
sofralarına yaraşır lezzete kavuşabiliyorsunuz

16 Mayıs 2016 Pazartesi

PINAR LABNE'Lİ ÇERKEZ TAVUĞU







Hepimize sağlıklı , huzur dolu yeni haftalar olsun arkadaşlar..Tavsiye kanalı aracılığı ve Sahrap Soysal'ın liderliğinde #pinarlabneli "Geleneksel Lezzetler" hazırlayacağımı daha önce sizlere İNSTAGRAM 'da paylaşmıştım , takipçilerim bilirler..Evet efenim ilk reçetemle bugün karşınızdayım ; Çerkez Tavuğuna Pınar Labne ile lezzet verdik.Tadım yaptırdığım herkes çok sevdi ,yine şiddetle

15 Mayıs 2016 Pazar

Avokado Soslu Makarna ve Akçaağaç Şurubu Soslu Somon



New York'a taşındığımdan beri çok seyrek paylaşımlar yapabiliyorum. Bunun sebebi süper meşgul bir insan olmam değil, kaldığım evde fırın, mutfak malzemesi vs olmaması. (Bunu galiba daha önce yazdım ben, ama olsun) Hal böyleyken çok sıkıcı bir yemek skalam oldu. Dışarda yemiyorsam neredeyse her gün aynı şeyler :D Arada bir ufak ufak da olsa yeni şeyler denemeye çalışıyorum veya en azından daha az sıkıcı yemekler yapmaya. Tabi bir de bunların tavada yapılıyor olması lazım :D Bir de tek ben yiyeceğim için hiç uğraşasım gelmiyor, sonuçta yemek paylaşınca güzel olan bir şey.

Benim New York sıkıntılarımı bir kenara bırakalım, geçelim bugünkü tarife. Öncelikle somondan başlamak istiyorum ve bu konu hakkında söyleyeceklerim var. Marketlerden aldığımız, o mis gibi sandığımız kocaman Norveç somonları çoğumuzun bildiği gibi farm-raised yani çiftliklerde üretiliyor ve çiftliğin şartlarına göre yararından çok size zarar verme olasılı da var. Şimdi araştırdıklarım sonucu bu konuda öğrendiklerimi bir özetleyeyim:


  • Çiftlikte yetişen balıklardaki hastalık oranı daha yüksekken vahşi avlanan balığınki oldukça düşük.
  • Çiftlik balığı daha düşük omega-3 içerirken daha fazla yağ içerğine sahip, vahşi balık omega-3 içeriği olarak daha yüksek ve daha az yağlı.
  • Çiftlik balığında fazlaca toksik içeriğe rastlanmış.
  • Çiftlik balıklarını hastalıklardan korumak için antibiyotikli yemler ile besliyorlar.
  • Çiftlik balıklarının yemlerinde haşere ilaçları vs bulunma ihtimali yüksek oluyor.
  • Çiftlik somonlarına vahşi somonun rengini vermek için ekstra kimyasal içerikli yiyecekler veriliyor, böylece eti biraz pembemsi bir hal alıyor. 
Çiftlik balıkları eğer çiftlik okyanusa kurulu ise vahşi balıklarla (özellikle somon) hemen hemen aynı oranda cıva içerebiliyor. Bu arada evet, vahşi avlanan balığın da sorunu bu. Bu yüzden haftada 2-3 kezden fazla deniz ürünü önerilmiyor. Özellikle somon ve ton balığı yeme miktarına dikkat etmemiz lazımmış. Civa zehirli ve özellikle kadınlar için tehlikeli.

Tabi tüm bunlar sadece somon için değil, o hüplete hüplete yediğimiz karidesler, kalamarlar ve diğer deniz ürünleri için de geçerli.

E ne yapalım, yemeyelim mi balık şimdi derseniz inanın ben de bilmiyorum. Böyle şeyleri okudukça, öğrendikçe hiçbir şey istemiyor zaten insan. Burda vahşi avlanmış balık bulmak mümkün ama Türkiye'de hiç denk geldiğimi hatırlamıyorum. Bu aşamada sanırım yapılacak şey çiflik balığı da olsa organic sertifikalı, antibiyotik vs kullanmayan bir üretici bulmak. Bu konuda hepimize bolşans. Türkiye gibi insan sağlığı, hayatanın zerre değeri olmayan ülkede böyle bir şey bulabilirsek çok şanslıyız.

Hadi oldu da denk geldik diyelim, vahşi somonu çiftlik somonundan nasıl ayırt ederiz?
1. Renk: Vahşi somon daha parlak, daha kırmızımsı bir somon renginde oluyor. Çiftlik somonu daha soluk ve pembemsi.
2. Yağ dokusu: Somonun o beyaz beyaz çizgilerini hepimiz biliriz, işte o yağdan oluşan çizgiler çiflik somonunda çok belli ve beyaz beyazken vahşi somonda belli belirsiz, incecik oluyor.


Tüm bunlardan sonra hala somon pişirmek isterseniz tarife geliyorum. Somon yerine güvendiğiniz başka bir balık tercih edebilirsiniz.

Yine somon veya balık yerine protein tercihinizi organic yumurta, tavuk veya hindiden yana kullanabilirsiniz. Bu sosla hindi de tavuk da çok yakışıyor. Yumurtaya sadece kırmızı biber serpiştirin yeter haha.

Avokado soslu makarna ne?

Avokadolu soslu makarna, efendim, yapılışı oldukça basit, kendisi oldukça lezzetli bir alternatif. Ilık veya soğuk tüketebilirsiniz ve dediğim gibi poşe yumurta ile de oldukça gideri var. Mutlaka deneyin.

Akçaağaç şurubu?

Bu maple syrup denen pankeklerin üstüne döke döke yediğimiz şurup. Türkiye'de bulunuyor bazı marketlerde ve internet sitelerinde. Bulamasınız mı? Hiiiç dert değil, ballı yapın. Zaten oldukça basit bir sos. İstediğiniz gibi oynamak da serbest. İsterseniz hardal ekleyebilir veya biraz soya sosu ekleyebilirsiniz.



Avokado Soslu Makarna ve Akçaağaç Şurubu Soslu Somon

Avokado Soslu Makarna


Avokado Sosu
4 kişilik
3 orta boy, yenecek kadar yumuşamış ama hala yeşil ve formda olan avokado
2 yemek kaşığı yoğurt (tercihen süzme)
1 küçük limon veya misket limonu suyu
1 diş sarımsak (rendelenmiş veya küçük küçük doğranmış)
Karabiber

Avokadoları blendır veya rondodan geçirip pürüzsüz bir hale getirin. (Bende bu aletler olmadığı için çatalla ezdim, fotoğraftaki gibi birazcık pürüzlü oldu)

Avokado püresine misket limonu suyu, yoğurt, tuz, karabiber ve sarımsağı ekleyip tekrar rondoda veya elinizle bütün malzemeleri tamamen karıştıracak şekilde karıştırın.

Tercih ettiğiniz, önceden haşladığınız makarnayla sosu karıştırın. (Ben tambuğday makarna kullandım)


Akçaağaç Şurubu/ Bal Soslu Somon

1 diş ince rendelenmiş sarımsak
1 yemek kaşığı elma sirkesi veya kırmızı şarap sirkesi
1/4 bardak akçaağaç şurubu veya 2-3 kaşık bal (4-5 kaşık su ile seyreltilmiş)
tuz
350-400 gr Somon (veya tavuk, hindi vs)
Somonu pişirmek için yağ (ben çok az sızma seytinyağı kullandım, balığın kendisi yağlı zaten)

Akçaağaç şurubu veya balı sirke, sarımsak, tuz ve sevdiğiniz baharatlarla karıştırın.

Kalın tabanlı bir tavayı zeytinyağı ile hafif yağlayın. Isıtıp somonları bırakın ve üzerine bir kapak kapatarak 10 dakika kadar kısık ateşte pişirin. Daha sonra ateşi orta seviyeye yükseltip sosu dökün ve yine kapağı kapatıp 5 dakika pişirin. Daha sonra kapağı alıp, sosu karamelize olup katılaşıncaya kadar orta ateşte pişirin. Somonun yüzü hafif kızaracak ve karamelize olacak ama isterseniz benim fotoğraftakilerden biraz daha fazla tutabilirsiniz tavada, böylece daha karamelize bir yüzey elde edersiniz.


Tavuk veya hindi ile yapmak isterseniz tavuğunuzun iyice piştiğinden emin olunca sosu aynı şekilde ekleyin. Tavuğu isterseniz pane harcı vs ile de kaplayıp, kızarttıktan sonra sosta karamelize edebilirsiniz.


Avokado soslu makarnayı tabaklara alıp üzerine somon dilimlerini paylaştırın. Biraz karabiber, ince doğranmış maydanoz veya yeşil soğan serpiştirin.


 






14 Mayıs 2016 Cumartesi

TİRAMİSU TART


Herkese sevgiler , selamlar . Blogumu terk etmiş gibi göründüm fakat İNSTAGRAM ' da,paylaşımlara devam ediyordum.Beni oradan da takip edebilirsiniz.Bundan sonra ara vermeden bloğumu güncelleyeceğim inşallah:)

 Evet..Hepimiz için güzel bir cumartesi olsun dilerim arkadaşlarım.Bugün İstanbul da hava harika . Günü gezerek geçirmek isteyeceksiniz :) sözüm bugün misafir bekleyenlere veya gideceklere