29 Mart 2014 Cumartesi

Minik Sinan'ın Kırk Mevlüdü

mevlud-5

SİNAN JR. SAYESİNDE BİR GÜZEL GÜN DAHA...
Her ne kadar kırk mevlüdünü 65 günlükken yapmış olsak da, günümüzün adı kırk mevlüdü.:)
Evet, Rabbime şükürler olsun ki, Baby Shower Parti'm, Hastane Odası Hazırlıkları derken Kırk Mevlüdümüzü de sizlerle paylaşmak nasip oldu.
İnşallah daha uzun yıllar böyle güzel paylaşımlar yapmak nasip olur diyeyim.
Kırk mevlüdünü özellikle birazcık büyüyünce, deyim yerinde ise ele avuca gelince yapmak istedim. :)
Bir diğer neden de Almanya'da yaşayan anneannemin de bulunmasını çok istememdi ama o sağlık sorunları nedeniyle maalesef gelemedi :(
Kırk mevlüdümüzün hazırlıklarını; minik Sinan'ın izin verdiği saatlerde yani geceleri sabahlayarak yaptık. Özellikle son hafta epeyce yorulduk ama değdi, ayrılırken tüm misafirlerin güzel sözler ile mutlu mutlu ayrılması tüm yorgunluğumuzu aldı.

Kırk Mevlüdünü akraba sayımız epey fazla olduğu için sadece akrabalar ile gerçekleştirdik. Arkadaşlarımı çağıramadım :) Onlara; "bu annelerin, onların hevesi, biz shower, diş buğdayı gibi partilerde bir arada olacağız" dedim. :)
Kırk mevlüdü hakikaten büyüklere daha çok hitap eden, onları çok mutlu eden bir organizasyon. En azından benim annem için öyle, daha ortada bebeğin esamesi bile yokken, annem; "işte, kırk mevlüdünde şunu yaparız, bunu giydiririz, şurayı şöyle süsleriz" gibi hayaller kuruyordu.
Çok şükür ki her şey, onunda gönlüne göre oldu, bu da benim için ayrıca önemli.
Düzenli takipçilerim bilirler benim anneme olan düşkünlüğüm çok bir başka, biraz abartılıdır hatta. :)

mevlud-1

Gelelim hazırlıklara; yıllardır her soframda, her davetimde olduğu gibi (üstelik bu kez çok kalabalık olmamıza rağmen) aşırıya kaçmadım.
Ne süslerde, ne de ikramlarda. Sade ama yeterli idi her şey.
Hediyelikleri konsola, yemek sonrası çay ile yenecek ikramlıkları da salon sehpasına hazırladım.
Klasik mevlüt menusu olan; Tavuk & Pirinç Pilavı bizimde ana yemeğimizi oluşturdu.
Yanında da blogumda da tarifi olan Nagehan Yengenin enfes Ev Baklavası...
Tavuğu bu çorbadaki tarifte olduğu gibi lezzet verecek çeşniler ile hazırladık.
Pilavı da yine blogumdaki temel tarif ile...

  mevlud-6

mevlud-3

Su şişelerini özellikle bol hazırladım. Bittikçe mutfaktan konsola ilave yaptık.
Bu tarz kalabalık misafir ağırlamada, su konusu biraz karmaşık gelir bana. Bardaklar karışır, mutfak sürekli boş bardaklar ile dolar, bardaklar makine de ise yıkama krizi yaşanır vs vs. :)
Ben bunun önüne geçmek istediğim için, şişe yöntemini uyguladım, şişelerin arkasına herkes kendi adını yazdı ve tüm gün boyunca, "benim suyum nerede?", "bu senin suyun muydu benim mi?" gibi karışıklıklar olmadı :)

mevlud-7

mevlud-8

Ayranları da kapalı klasik ayran kutusu ile servis etmek istemedim. Su şişelerinde olduğu gibi kendi markamız ile olsun istedim. Aslında ilk aklıma gelen; cam şişelerde ayranları etiketlemekti ama sonradan aklıma bu köpük bardak fikri geldi ve bence daha cici oldu.
Bu arada tahmin ettiğiniz üzere, her organizasyonumda olduğu gibi bu kez de Pembe Mavi Şekerler'in desteğini aldım. Hastane temamız olan aslanı kullanarak, çok cici etiketler hazırladılar benim için. :)

mevlud-2

mevlud-4

Bu cicilerde kelimenin tam anlamı ile mevlüdümüzün assolisti en flaş ismi oldular.
Mis kokulu sabunları; canım kardeşim Şeyma Kan Bildik / İpek Butik Pasta hazırladı.
Hep söylüyorum ben çok ama çok şanslı bir insanım diye. Blog yazmaya başladığım günden beri öyle güzel dostlar biriktirdim ki anlatamam. Türkiye'nin hatta dünyanın her yerinden konuştuğum, yazıştığım oralara yolum düşse kapısını çalıp, çayını içeceğim sayısız dostum var.
Kurs vermeye başladıktan sonra, bu dostların bazıları ile tanışma şansımda oldu. İşte Şeyma kardeşim de bunlardan biri.
Te Adana'dan kalkıp, pasta ve kurabiye kursuma gelmişti ve o günden beri de kendisi ile sımsıcak bir ilişkimiz var. Sinan daha doğmadan; "ablacım sabunları benden" demişti.
Bende "o zaman kırk mevlüdüne isterim, o güne sabun ikram etmeye çok heves ediyorum" demiştim.
Sağ olsun bir kelimem ile bu şahane sabunları hazırladı ve dediğim gibi günümüzün yıldızı oldular. :)

mevlud-9

mevlud-10

Kırk mevlüdü dediğin şekersiz olmaz değil mi? :) Önce her mevlüdün klasiği olan külahlardan alıp, içlerini doldurmayı ve etiketlemeyi düşündüm.
Sonra farklı ne yapabilirim diye düşünürken aklıma bu şekilde draje paketleri hazırlamak geldi.
Karışık lezzetlerde drajeleri ve lokumları, minik poşetlere koyarak süsledik.
Bence çok da cici oldu :)

mevlud-12

Ve yine bir klasik, hocamızın önüne hazırlanan; pirinç, tuz, şeker ve su dörtlüsü...

mevlud-11

Ve bir başka klasik; Lohusa Şerbeti. Eskiden adet olarak; bebek doğduktan sonra kırk gün evden eksik edilmezmiş. Hem gelen misafirlere ikram etmek için, hem de anneye süt yaptığına inanıldığı için.
Artık günümüzde süt yapan tek şeyin; moral+uyku+su üçlemesi olduğunu çok iyi biliyoruz. :)
Onun dışında yenen her türlü tatlı türü yiyeceklerin yaptığı tek şey; kilo :)
Kırk mevlüdümüz elbette lohusa şerbeti olmadan olmazdı, gelen herkese öncelikle şerbet ikram ettik ve lezzetini sizlerle paylaşmadan önce test ettirip, onaylattık. :)
Tarifini en kısa zamanda paylaşacağım.

mevlud-16

Yukarıda söylediğim gibi; ana yemeğin ve baklavanın haricinde sonrasında çay ile atıştırmak üzere minik çeşitler yaptık.
Blogumda tarifi olan; Un Kurabiyesi ve Fındıklı Un Kurabiyesi.

mevlud-14

Harf şeklindeki kurabiyeleri; en sağlam tariflerimden biri olan :) Mahlepli Tuzlu Kurabiye ile yaptım.

mevlud-15

Mini Patatesli Börek (Patatesli Börek tarifini minik minik bohçalar şeklinde hazırladım.
Mini Eti Brownilerin üzerini krem şanti ve çikolata ile süsledim. :)

Benim kırk mevlüdü hikayem kısaca böyle...
Bu yazıyı yazmam tam üç buçuk gün sürdü. :)
İnşallah en kısa zamanda lohusa şerbeti tarifini paylaşmak için döneceğim.
Son bir yıldır ki yazı tempom düşünülürse, hiç fena gitmiyorum, ne dersiniz? :)

mevlud-17

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder